İçerik Başlıkları Dizini - Kısayol Erişim Linkleri
Zürih, yıllardır milka inekleri, heidi çizgi filmi gibi çeşitli yollarla kafamızda yer eden Alp dağlarının arasındaki İsviçre’nin en popüler şehri. 🙂
Aslında ülkenin başkenti olmasa da Türkiye’nin İstanbul’u neyse İsviçre’nin de Zürih şehri o denebilir. Ayrıca burası dünyanın en yaşanabilir şehirler sıralamalarında sürekli 1. ve 2. sıralarda gidip geliyor. İsviçre kişi başına düşen net olmayan yerli ürün bakımından dünyadaki en zengin ülkelerden biridir ve her bir yetişkin için en yüksek malvarlığına sahiptir.
Geçtiğimiz ay uçuş lokasyonu olarak tercih etmemizden dolayı 2. kez gittiğimiz Zürih, bir anlamda favori şehrimiz oldu diyebiliriz. İstanbul Atatürk Havalimanından Atlasglobal Havayolları ile kişi başı sadece 168 TL‘ye (evet, üstelik ramazan bayramından 1 gün önce 🙂 ) gerçekleştirdiğimiz uçuşumuz gayet rahat ve konforlu geçti. İtalya seyahatlerimizde Zürih üzerinden uçmayı tercih ediyoruz çünkü Zürih’e uçuş maliyetleri çok daha uygun, üstte de gördüğünüz üzere 😀 Şehir içerisindeki fiyatlar hiç öyle olmasa da…
Ayrıca havalimanında terminaller arası yapacağınız 3 dakikalık kısa metro yolculuğunda bol bol inek möölemesi ve çoban haykırışı duyacaksınız. Evet 🙂 Alp dağları, milka inekleri, Heidi… canlandı mı kafanızda?
İşte onlar da ülkelerine giriş yapan turistlere daha ilk bindikleri araçta bunu anımsatan çeşitli sesler dinletiyorlar. Farklı ve gülümseten bir deneyim oldu bizim için 🙂
Zürih havalimanından şehir merkezine 3 yolla ulaşabilirsiniz;
- Tren: 6,35 Frank ödeyerek alacağınız bilet ile 12 dakikada Zurich HB merkez tren istasyonuna ulaşabilirsiniz.
- Otobüs: Tam emin olmamakla birlikte 4 Frank civarı bir ücret ödeyerek 1 saatte şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
- Taksi: Ortalama 40 Frank ödemeyi gözden çıkartmanız gerekli.
Biz tabii ki tren yolculuğunu tercih ettik ve bu sayede oldukça kolay ve hızlı bir şekilde şehir merkezine ulaştık.
Zürih seyahatlerinizde dilerseniz Zurich Card satın alarak tüm ulaşım araçlarına ekstra ücret ödemeden binebilir, ayrıca bu kartla müzeleri de ziyaret edebilirsiniz. Bu arada Zürih’in toplu taşıma sistemi Avrupa’nın hatta belki de dünyanın en dakik ulaşım sistemine sahip. Önemli bir durum olmadığı sürece bu güne kadar şehir merkezinde işleyen tramvaylar 30 saniyeden fazla gecikmemiş ve her zaman aynı dakikliği koruyacak şekilde işliyor ulaşım sistemi.
Ancak şunu da belirtmekte yarar var ki biz toplu taşıma kullanmaya hiç gerek duymadık. Genel olarak çok büyük bir şehir olmadığı için yürüyerek rahatça gezebilirsiniz. Özellikle 2-3 gün kalacaksanız bu konuda rahat olun diyebiliriz. Zürih merkezini sadece birkaç saatte tamamen gezebilirsiniz. Hem bu yürüyüşler esnasında renkli evler, gizli saklı dar sokaklar ve ilginizi çekebilecek daha bir çok sürprizle karşılaşabilirsiniz. 🙂
Tren istasyonundan çıktığınızda tam karşımıza gelen Zürih’in en ünlü ve pahalı caddesi Bahnhofstrasse‘de bir yürüş ile gezimize başladık. Bu sokağın başında köşede yer alan Starbucks‘da bir kahve molası da verdik hatta daha sonra. Küçük boy bir Americano kahve için 5,90 Frank = 21 TL ödemeniz gerekiyor.
Zürih’te Wi-Fi ve İnternet Kullanımı
Avrupa’nın diğer şehirlerindeki gibi Zürih’te yaygın bir WI-FI ağı mevcut değil. Sokaklarında gezerken özellikle ana caddelerde bile ücretsiz WI-FI bulamazsınız. Starbucks veya MC Donalds’ta oturursanız onlara ait ücretsiz WI-FI hizmetini kullanabilmeniz için kayıt olmanız gerekiyor ve bunun sonucunda 24 saatte toplam sadece 60 dakika internet kullanım hakkınız oluyor. Bu süre sonunda telefonunuzun ekranında bir uyarı çıkarak internet hakkınızın tükendiği belirtiliyor 🙂
Açıkçası MC Donalds’ın interneti daha hızlı olmakla birlikte, ulaşım kolaylığı ve bulunduğu konum nedeniyle Starbucks da ortalama olarak yeterli bir internet hizmeti sağlıyor.
Aynı şekilde Zurich HB merkez tren istasyonunda da bir WI-FI ağı var ancak açıkçası biz kullanma noktasında iyi bir performans alamadık. Genelde ya tek çizgi çeker yada internet sayfalarına ulaşılamaz. Sonuç olarak Zürih’te bedava bir şey bulmanız oldukça zor 🙂 Bir çok hotel bile ücretsiz WI-FI sunmuyor.
Zurich Card Nedir Nasıl Alınır?
Zürih’e gittiğinizde özellikle müzeleri ziyaret etmeyi de planlarınız arasına dahil ettiyseniz, her bir müzeye giriş ücreti ödemektense şehirdeki tüm ulaşımı ve müzelere girişi ücretsiz hale getiren bu karta sahip olabilirsiniz. (Not: Zürih’te 50’den fazla müze var 🙂 ) Ayrıca alışveriş, yemek, eğlence vb. bir çok konuda özel fırsatlar ve indirimlerden de yararlanabilirsiniz. Bu kartı havalimanı çıkış kapısı yayındaki ofisten satın alabilirsiniz. Ayrıca merkez tren istasyonundan (HB) yada gitmeden internetten de satın alabileceğiniz kartı incelemek için tıklayınız.
Zurich Card’ın fiyatları ise şu şekilde;
- 24 saat : 25$
- 72 saat : 50$
6-16 yaş arası çocuklar için de indirimli kart alınması gerekli.
Zürih’te Gezilecek Yerler
Bahnhofstrasse caddesinin sonuna kadar yürüdüğünüzde kendinizi göl kıyısında bulacaksınız. Burada yer alan seyir terasında ağaçlar altındaki banklarda öğle yemeğini yiyen insanları görebilir siz de aralarına katılabilirsiniz. Zürih’te öğle saatlerinde göl kenarındaki oturma alanlarında en çok göreceğiniz şey, öğle molasında evden getirdiği saklama kabı içerisindeki yemeği yada sandviç’i yiyen insanlar olacaktır. Maliyetlerden kar etmek için olsa gerek çünkü şehirdeki fiyatlar oldukça yüksek hatta Avrupa ortalamasının da üzerinde diyebiliriz. Bürkliplatz ismi ile anılan bu bölge aynı zamanda göl turu yapan teknelerin de kalkış noktası. Buradaki iskelede yürüyüş yapabilir, gölde yüzen ördekleri seyre dalabilirsiniz.
Göl kenarında oturup atıştırmalıklarınızı yediyseniz şimdi tekrar şehre geri dönelim 🙂
Karşımıza Fraumünster Kilisesi gelecek. Yüksek ve dikkat çekici saatiyle ilginizi çekecek olan bu yapı 13.YY ‘da inşa edilmiş ve vitray pencereleri oldukça dikkat çekici figürler barındırıyor.
Kuruluşuna dair anlatılan efsaneye göre Frank kralı Ludwig’in iki kızı Hildegard ve Bertrha, Baldern kalesinden Albis’e gelir ve kendilerini Tanrı yoluna adarlar. Sık sık yakınlardaki Zürih’e uğrayıp aziz Feliz ve Regula’nın şapelinde dua ederler. Tanrı bu inançlı kız kardeşlere bir geyik gönderir. Geyiğin boynuzlarında parlak bir ışık yanmakta ve kardeşlere karanlık ormanın içinde yol göstermektedir. Geyik sonunda kardeşleri Limmat nehri kıyısında daha sonra kilisenin yapılacağı yere getirir. Ludwig de buraya bir manastır inşa ettiririr, idaresini ise önce büyük kızkardeş Hildegard, daha sonra da küçüğü olan Bertha yürütür.
Kuruluş efsanesi Paul Bodmer tarafından kilisenin girişine 1924-34 arasında resmedilmiştir. 1988’de kurulan Fraumünster topluluğu da bayraklarını mavi bir zemin üzerinde geyik boynuzu ve, boynuzlarında sarı ışıklar biçiminde seçmiştir.
Burayı gördükten sonra kilisenin önündeki meydandan ilerliyoruz ve meydanın kenarındaki çeşmenin buz gibi suyundan kana kana içtikten sonra şişenizi de doldurmayı ihmal etmeyin 🙂
Çeşmenin hemen solundaki dar ara sokaktan devam ediyoruz ve biraz ileride karşımıza Avrupa’nın en büyük kilise saatine sahip olan St. Peter Kilisesi çıkacak. Çapı 8,7 metre olan bu saat Londra’daki ünlü Big Ben kulesindeki saatten bile büyük.
Bu kilise 1460 yılında şu anki gotik tarzı ile yeniden inşa edilmiş. Kiliseye girmek için dar ve dik merdivenler ile bahçesine ulaşmanız gerekiyor. Dilerseniz bahçesindeki ağacın altında yer alan bankta oturarak soluklanabilirsiniz 🙂
Sağ tarafa, Limmatquai nehri kıyısına döndüğünüzde ise karşı kıyıda Grossmünster kilisesi tüm ihtişamı ile yükseliyor olacak. Bu arada Limmatquai nehri her iki tarafına neredeyse en önemli yapıların yer aldığı, yazın insanların güneşlendiği bir kaçış noktasıdır.
Grossmünster’e tekrar dönecek olursak, (anlamı: great minster / büyük manastır) Romanesk tarzı bir Protestan ve Zürih’teki üç büyük kiliseden de biridir. Dilerseniz 187 basamaktan oluşan merdivenleri aşarak kulesine çıkabilir ve muhteşem Zürih manzarasını seyredebilirsiniz. Tabii bu sırada pencerelerine işlenmiş olan sanat da sizi oldukça etkileyecektir, bizden söylemesi.
Hazır Grossmünster’e gelmişken hemen karşısı ve hatta kilise etrafını kapsayan Niederdorf bölgesini gezebilirsiniz. İsviçre yerlilerinin küçük köy dediği bu alan aslında bir buluşma noktası.
Bir çok dükkan, cafe, restoran, kitapçı, butiklerin yer aldığı bu trafiğe kapalı bölgenin dar sokaklarında turlamalısınız. Hatta belki yerli halkın arasına karışarak oturup bir şeyler atıştırır yada içersiniz bile 🙂
Biraz oturup dinlendikten sonra şimdi de hemen az ileride bulunan Kunsthaus Müzesini ziyaret edelim. Gördünüz değil mi, Zürih’te her yer bir birine ne kadar da yakın, bir yerden çıkıp diğerine giriyorsunuz resmen.Toplu taşımaya ihtiyaç duymayacağınızı söylemiştik size 🙂 😛
Kunsthaus, şehrin en büyük ve geniş sanat koleksiyonunu içerisinde barındıran bir müze. İçerisinde Picasso, Alberto Giacometti ve Monet gibi sanatçıların eserlerini görebilir, zaman zaman düzenlenen geçici sergileri gezebilirsiniz.
Göl ile nehrin buluştuğu noktada olan Sechseläutenplatz meydanı ise oldukça hareketli bir meydan. Opera binası karşısında yer alan bu meydan Zürih’in en büyük meydanı ve her türlü etkinliğe ev sahipliği yapan alan da yine burası.
Son olarak, bizim zaman ayıramadığımız ama sizin mutlaka planlarınıza dahil etmenizi tavsiye ettiğimiz Uetliberg‘ten bahsetmek istiyoruz.
Şehrin hemen yanında yaklaşık 900 metre yükseklikteki bu dağ size hayatınız boyunca unutamayacağınız Alper, Zürih şehri ve göl manzarasını bir arada görmeyi vaat ediyor. Buradaki yürüyüş yollarında tertemiz havada bol oksijeni ciğerlerinize çekerek yürüyüş yapabilir, bir süreliğine her şeyi unutabilirsiniz 🙂
Zürih’ta Konaklama ve Otel
Zürih’te geceliği ortalama 50€‘dan başlayan fiyatlarla konaklama alternatifleri bulabilirsiniz. Konaklayacağınız oteli seçerken göl çevresinde olmasına özen gösterirseniz, gezilerinizi de herhangi bir araç kullanmadan rahatlıkla yapabilir, ulaşım konusunda rahat edebilirsiniz. Bu noktada altta size özel sunduğumuz uygun fiyatlı konaklama seçeneklerine göz atabilirsiniz;
[adrotate banner=”15″]
Bu konaklama önerileri sizi tatmin etmediyse, sadece 7-8€ karşılığında Almanya’ya geçerek Konstanz’da konaklayabilirsiniz. Konstanz’a Ulaşım ve Gezi Rehberi için tıklayınız.
Biz Almanya’da konakladık 🙂
Zürih’te Ne Yenir?
Bu şehirde yerel tatları denemek isterseniz size birkaç tavsiyemiz olacak;
Zürcher Geschnetzeltes : Kuşbaşı doğranmış dana etinin krema, mantar ve beyaz şarap ile pişirilmesinden oluşuyor.
Şehrin en klasik yemeğidir. Oldukça lezzetli bir yemek olan Geschnetzeltes’in yanında bira içebilirsiniz.
Peynir Fondü
Bu yemeği genellikle masanıza minik bir ocak ve üzerine içinde eriyen peynirin olduğu bir tencere ile servis edilir. Erimekte olan peynirin içerisine patates yada ekmek bandırarak tüketebilirsiniz. İsviçre mutfağının en temel yemeklerinden biri olan peynir. fondü genellikle 4 farklı peynir ve sarımsak karışımı ile hazırlanıyor. Şunu da belirtmekte yarar var, bunun için kişi başı 30 CHF (110 TL) ödemeyi göze almalısınız.
Brezel (Gevrek)
Zürih’te her yerde bunu göreceksiniz. Bizdeki simit gibi onlarda da Brezel oldukça yaygın olarak tüketiliyor. Sade, peynirli, salamlı gibi bir çok versiyonu yapılan Brezel, ortalama 3,60 CHF fiyatla satılıyor. Yani 14 TL 🙂 İki kişi ortalama 30 TL karşılığında sade simit yiyebilirsiniz 🙂
Zürih’te Alışveriş
Şehirde dolaşırken en çok dikkatinizi çekecek olan şey ise her yerde Migros olması 🙂 Evet bizim bildiğimiz Migros ama o bildiğimiz Migros burada bilmediğimiz kadar pahalı 😀 Büyüklü küçüklü her yere dağılmış olan Migros’un her şeyi var burada; Migros Süpermarket, MigrosBank, AVM, Cafe, Migros Express Market vs… 😀 Genel olarak turladık ancak açıkçası fiyatlar hiç de iç açıcı değildi. Buradan meşhur İsviçre peyniri ve çikolatalarını biraz daha uygun fiyata satın alabilirsiniz.
Ayrıca sıcak ve soğuk olarak hazır yemekler de bulabilir, şehri gezerken yemek veya atıştırmalık ihtiyaçlarınızı buradan giderebilirsiniz. Böylece restoran fiyatının çok daha altında karnınızı doyurabilirsiniz.
Hediyelik eşya konusuna gelirsek Made in China yazan minik bir İsviçre Çakısı 11 Frank 🙂 İsviçre’den Çin’de üretilmiş bir çakı almanın anlamsızlığı gözlerimizi kör ettiği için tabii ki almadık 🙂 İsviçre Saatleri de aynı şekilde, çarşıda pazarda yol üzerindeki dükkanlarda 30 – 40 Frank’tan başlıyor ve hepsi de Made in China. Eee İsviçre’nin meşhur saati yada çakısının orada üretilen versiyonunu almak istiyorum derseniz, çakı için minimum 80 Frank, saat içinse ortalama 200 Frank’ı gözden çıkartmanız gerekiyor.
Sonuç olarak İsviçre bilişim ve finans merkezi olarak tanımlayabileceğimiz bir şehir. Gelir seviyesi ise aynı şekilde oldukça yüksek denebilir. Zaman zaman Avrupa’da hatta Amerika’da gördüğümüzden daha yüksek fiyatlar ile karşılaştığımız şehir, doğası ve Alp dağları ile harika bir atmosfere sahip ve aynı zamanda sakin bir yapıda.
Hem geçiş noktası olarak hem de Alp dağlarına bir seyahat planlamanız halinde uğrayabileceğiniz bir seyahat noktası. Ayrıca Almanya ve İtalya’ya olan yakınlığı sebebiyle bu ülkelere yapacağınız seyahatlerinizde dahi bizim gibi günübirlik bir Zürih kaçamağı yapabilirsiniz 🙂
İsviçre ve Zürih ile ilgili bize sormak istediğiniz her türlü soruyu alt kısımdan iletebilirsiniz. Şimdiden keyifli bir seyahat diliyoruz 🙂
Merhaba, Bu Uetliberg’e nasıl geçeriz peki ? Birde Almanyaya trenle geçiliyor mu ? Son saati kaçtır ? biraz hazırcılık yapıyorum ama Muhteşem iyi anlatmışsınız. Kuzenimle İtalya turu yapacağız bireysel gitmeye karar verdim sizin sayenizde. Emeğinize sağlık
Merhaba, ilginiz için biz teşekkür ederiz. Zurich HB (merkez tren istasyonu)’dan Uetliberg’e 27 dakikada tramvay ile gidebilirsiniz. Kişi başı bilet ücreti 4.40 Frank. Seferlere göz atmak için tıklayın: https://www.sbb.ch/en/home.html Ayrıca evet Almanya’ya tren ile geçebilirsiniz ama biz otobüs tavsiye ederiz. Çünkü tren ile aktarmalı yolculuk yapmanız gerekir ve örneğin Zürih > Münih arası 9 saat yolculuk etmeniz gerek. Oysa otobüsle 4,5 saat sürüyor yol.Üstelik maliyeti de üçte biri daha ucuz.
sizce zürih mi cenevre mi daha güzel