Son dönemde ülkemizin şehirlerini ve güzelliklerini keşfetme tercihimizden yola çıkarak bu sefer rotamızı Başkent Ankara’ya çevirdik ve harika bir kültür gezisi yaptık.
Öncelikle yazının başında belirtmekte fayda var ki, Ankara sıkıcı diyenlere aldırış etmeyin. Bu detaylı gezi rehberini okuduktan sonra kültür gezisi için harika bir rota olan Ankara ile ilgili fikirlerinizin değişeceğine eminiz 🙂
Hafta sonu ile birleştirerek 3 günlük bir gezi planladığımız Ankara’da zaman nasıl geçti anlamadık. Ha bir de 3 günde 2 kilo alarak geri döndük İstanbul’a. Yani bol bol gezdik ama bol bol da yedik içtik de diyebiliriz 🙂
Ankara’da en çok neleri sevdik diye sıralayacak olursak; geniş caddeler, geniş kaldırımlar, geniş sokaklar, korna sesi olmaması, havasının nemli olmayışı, yemek için gittiğimiz her yerde zengin sunumlar ve ikramların bolluğu, devlet erkanını barındırıyor olması dolayısıyla verdiği güvenlik hissi diye birkaç başlığa sığdırsak da aslında bu kadarla sınırlı değil 🙂
İstanbul’dan sonra korna sesi olmayan bir büyükşehir görmek bizi ilk şaşırtan ve mutlu eden şey oldu. Kızılay meydanında yürürken aaa bir sürü araba var ama ne kadar sessiz burası… şeklinde tepkiler verdik hep birbirimize. İstanbul Mecidiyeköy gürültüsü sonrası hiç korna çalınmayan Kızılay Meydanının bize ne kadar sessiz geldiğini siz tahmin edin.
Hele bir de Aspava meselesi var ki, ona ayrı bir başlıkta hazırlayacğımız Ankara Yeme & İçme Rehberinde değineceğiz. Ankara’dan kilo alarak dönmemizin baş kahramanlarından biridir Aspava 🙂
Lafı fazla uzatmadan öncelikle Ankara’ya nasıl gittiğimiz ile ilgili ulaşım detayları konusuna değinelim.
İçerik Başlıkları Dizini - Kısayol Erişim Linkleri
Ankara’ya Nasıl Gidilir?
Biz İstanbul’da oturduğumuz için İstanbul – Ankara arası ulaşım yöntemlerine ve bizim yolculuk tercihimize değineceğiz. İstanbul’dan alttaki ulaşım araçlarını kullanarak Ankara’ya ulaşabilirsiniz;
- Uçak
- Hızlı Tren
- Otobüs
- Özel Araç
Bizim gidiş yolculuğundaki tercihimiz Hızlı Tren, dönüşte ise uçak oldu. Ancak hızlı tren bileti bulabilmek için elinizi çabuk tutmalısınız.
Ortalama 1 hafta öncesinde yan yana iki kişilik koltuklar tükeniyor. Dağınık bir şekilde tek boş yerler bulmanız olası. Biz yola çıkmadan 8 gün önce TCDD web sitesinden online olarak biletimizi aldık.
İstanbul > Ankara hızlı tren bilet fiyatları (15.07.2019 itibariyle) şu şekilde;
- Ekonomi Sınıfı : 71 TL
- Ekonomi Sınıfı Yemekli : 95 TL
- Business Class : 101,50 TL
- Business Class Yemekli : 126,50 TL
Hızlı tren ile oldukça konforlu bir seyahat sonunda Ankara’ya ulaştık. Sizlere de bu deneyimi kesinlikle tavsiye ediyoruz. Yolculuk sırasında trende gördüğümüz en yüksek hız ise 255 kmh oldu.
Kaç Gün Kalmalı?
Ankara’da ortalama 3 gün kalmanızı tavsiye ediyoruz. Şehri keşfetmek, Anıtkabir ve müzeleri rahatlıkla gezebilmek için 3 gün makul olacaktır. Çünkü şehirde gezilecek bir çok önemli yapı ve müze bulunuyor.
Bunların her biri de ziyaretçilerine farklı deneyimler sunan, ziyaret edilesi yerler olarak öne çıkıyor ve gezmek için de zaman ayırmanız gerekiyor.
Yazının devamında Ankara Müzeleri ile ilgili tavsiyelerimizi sıralıyor olacağız.
Şehir İçi Ulaşım
Ankara’da şehir için ulaşım aracı olarak genellikle taksi ve toplu taşıma kullandık. Çünkü biz, dünyanın neresine gidersek gidelim orada metroya veya otobüse binmeyi tercih ederiz. Bu sayede kendimizi şehrin günlük akışına dahil eder, yolculuk boyunca da adeta tur otobüsü gibi etrafı seyreder, şehrin gizli kalmış köşelerini keşfederiz.
Ankara’da da hem metro hem de otobüslere binebilmek için Ankara Kart satın aldık. Ankara Kart otobüs ve metro binişlerde geçerli tarifeler alttaki gibi;
Ancak dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise, Halk Otobüslerinde Ankara Kart geçmiyor oluşu. Otobüslerde elden nakit olarak ödeme yapmanız isteniyor. Bu nedenle Ankara Kart satın aldıysanız, kart okutma cihazı olan belediye otobüslerini tercih etmelisiniz.
Ankara’da taksimetre açılış ücreti 3,20 TL olarak uygulanıyor ve kilometre başı ise 2,70 TL atmaya devam ediyor. Genel olarak şehir merkezinde bir çok yer birbirine yakın olduğu ve mesafeler kısa olduğu için her bir yolculuk ortalama 15 – 20 TL tutuyor.
Ankara Gezilecek Yerler
Şehir, ziyaretçilerine gezi noktasında bir çok seçenek sunuyor. Aslında bu alternatifleri, şehir merkezi ve şehir dışındaki seçenekler olarak ikiye ayırabiliriz.
Biz, seyahatimizde şehir merkezindeki noktaları gezmek üzerine bir plan yaptık ve zamanımız da kısıtlı olduğu için şehir dışındaki veya uzak noktalardaki alternatifleri Ankara’ya 2. ziyaretimizde gitmek üzere plan dışında bıraktık.
Bu nedenle Ankara Gezilecek Yerler listesinde de şehir içerisinde gezip görebileceğimiz en güzel rotaları ve gezi alternatiflerini sıralıyoruz.
Anıtkabir
Tabii ki Ankara denilince ilk akla gelen ve ilk ziyaret edilmesi gereken yer olarak öne çıkan Anıtkabir, atamızın ebedi istirahat merkezi. Öğleden sonra gerçekleştirdiğimiz ziyaret sırasında, kapanışa kadar yaklaşık 1,5 saat orada kaldık ve gerçekten hem etkilendik hem de gururlandık.
1953 yılında açılan anıt mezarda Atatürk’ün mozolesinin yanı sıra aynı zamanda içerisinde Kurtuluş Müzesini de barındırıyor. Yüzlerce eser ile birlikte atamızın giydiği elbiseler ve kullandığı kişisel eşyalar da burada sergileniyor.
Anıtkabir’i yaz döneminde (15 Mayıs – 31 Ekim) saat 09.00-17.00 arasında, kış döneminde ise (01 Kasım-15 Mayıs) saat 09.00-16.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Anırkabir’e gitmek için Tandoğan metro durağında inerek kısa mesafe yürümeniz yeterli. Girişler ise ücretsiz.
Ayrıca girişte ücretsiz bir de ziyaretçi servisi bulunuyor ve ortalama 15 dakikada bir dönerek giriş kapısından Anıtkabir’e kolay ulaşım sağlıyor.
Ankara Kalesi
Ankara Kalesi, M.Ö. 2.yy’dan bu yana ayakta duran ve geçen süre içerisinde defalarca onarım geçirmiş bir eser. Galatlar döneminden kalan bu eşsiz yapı, bulunduğu konum itibariyle tüm Ankara’yı tepeden görmenize olanak sağlıyor.
Çarşıya ve Anadolu Medeniyetleri Müzesine yakınlığı ile önemli bir nokta olarak gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.
Kaleyi sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz ve girmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok.
Kurtuluş Savaşı Müzesi (I.TBMM)
Cumhuriyet müzesi ile aynı cadde üzerinde olan ve aralarında sadece 50 metre olan Kurtuluş Savaşı Müzesi I.TBMM olarak 1920 – 1925 yılları arasında kullanılmış.
Günümüzde içerisinde Lozan ve Sevr anlaşmalarına ait orijinal belgeleri görebilirsiniz. Bununla birlikte Atatürk’e ait kişisel eşyalar ve yazışmalar da müzede bulunuyor.
Cumhuriyet Müzesine girdiğiniz bileti atmayarak bu müzeyi de herhangi bir fark ücreti ödemeden ziyaret edebilirsiniz.
Cumhuriyet Müzesi (2.TBMM)
Hepimizin hafızalarında yer alan, Atamızın kürsüsünden Nutuk okuduğu II.Meclis binası Ulus’ta bulunuyor. 1924 – 1960 yılları arasında meclis olarak kullanılan yapı içerisinde odalar ve eşyalar günümüze kadar aynı şekilde korunmuş.
Meclis salonuna girmek, o havayı solumak, odalarında gezinmek insanın tüylerini diken diken ediyor. Geçmişe ve Cumhuriyet tarihimize bir yolculuk için mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.
Müzeye giriş ücreti kişi başı: 12 TL
Müze Kart sahipleri herhangi bir ücret ödemeden sadece kartlarını okutarak giriş yapabilirler.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Ulus’ta bulunan ve hemen üstte bahsettiğimiz eski meclis binalarına yürüme mesafesinde olan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, Paleolitik çağlardan Osmanlı devrine kadar kronolojik sırayla harika eserleri görebilirsiniz.
Müzeyi rahat rahat ve detaylıca gezmek için en az 1,5 – 2 saatinizi ayırmanızı tavsiye ederiz. Giriş ücretinin kişi başı: 36 TL olduğu müzeye Müze Kart sahipleri herhangi bir ücret ödemeden sadece kartlarını okutarak giriş yapabilirler.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi
Tariha tanıklık eden en önemli yapılardan biri olan Ulucanlar Cezaevi, 1925 yılında inşa edilmiş. Sadece infazları değil tanınmış mahkumları ile de tarihe geçen cezaevinde; Bülent Ecevit, Deniz Gezmiş, Nazım Hikmet Ran, Yılmaz Güney, Muhsin Yazıcıoğlu ve Yılmaz Odabaşı gibi isimler hapis yatmış.
2006 yılında kapatıldığında aradan geçen 81 yıl boyunca 18 infaz gerçekleşen cezaevi, aynı zamanda Deniz Gezmiş, Erdal Eren, Yusuf Aslan gibi isimlerin de idam edildiği yer.
Müzeye giriş ücreti Tam: 4 TL, Öğrenci : 2 TL olarak fiyatlandırılıyor. Bu müzede Müzekart geçmiyor.
Özellikle hücrelerin bulunduğu bölümde yapılan seslendirmeler ve hücrelerin içerisindeki insan figürleri ziyaretçileri gerçekten etkiliyor ve o zamanlar yaşananları hayalinizde canlandırabiliyorsunuz. Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde idamların yapıldığı dar ağacı çıkışta sergileniyor.
Toplam 18 kişinin infazının gerçekleştiği dar ağacı, Türkiye’de idam cezasının 2004 yılında kaldırıldığına dikkat çekmek amacıyla dar ağacı demir parmaklı bir hücreye yerleştirilmiş ve üzerine artık bu cezanın uygulanmadığına dair bir yazı asılmış.
Müzenin her köşesinde acıyı ve hüznü hissetmek mümkün. İnsanı sarsıcı bir gezi olmakla birlikte mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir gezi noktası.
Tarihi Hamamönü
Restore edilerek turizme açılan tarihi Hamamönü evleri 19. yüzyıl mimarisi örneklerini taşıyor. Tarihi Hamamönü mahallesi, kültürel etkinlikler yapılan dar taş sokakları, çeşitli yöresel lezzetler sunan kafe ve restoranları ile günün her saati cıvıl cıvıl ve kalabalık.
Bu restoranların bir çoğu, öğlen 12:00’ye kadar yöresel ve zengin bir kahvaltı etme olanağı sunuyor. Ayrıca Hamamönü zişyaretiniz sırasında solunlanmak için bir kafede mola verebilir, ünlü kumda kahvesini de içebilirsiniz.
Kızılay Meydanı
Ankara’nın kalbi olan Kızılay Meydanı, şehrin merkezi olduğu kadar ulaşımın, buluşmanın ve alışverişin de merkezi. Aslında adını 1929 yılında inşa edilen ancak günümüzde artık olmayan Kızılay Geneler Merkez binasından alan meydan, günümüzde de bu şekilde anılıyor.
Kızılay Meydanı aynı zamanda Anıtkabir, TBMM, Ulus gibi önemli yerlere olan yakınlığı ve ulaşım kolaylığı bakımından da tercih edilen bir nokta.
Özellikle akşam saatlerinde renkgaren ve cıvıl cıvıl olan ara sokaklarında kurulan tezgahları gezebilir, sokak sanatçılarının yaptığı müziklere eşlik edebilir, keyifli bir kahve içerken kalabalığı seyredebilirsiniz.
Rahmi M.Koç Müzesi
Tarihi Hamamönü evlerine oldukça yakın olan Rahmi Koç Müzesi, şehrin ilk sanayi ve ticaret müzesi diyebiliriz. Müzenin bulunduğu Çengelhan aslında Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1522 yılında inşa ettirilmiş.
Günümüze gelene kadar çeşitli dönemlerde alım satım yapılan ve dükkanların bulunduğu bir ticaret merkezi olarak faaliyet göstermiş. 2003 yılında Koç tarafından kiralandıktan sonra restore edilerek 2005 yılında müze olarak faaliyete başlamış.
İçerisinde, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un da çalıştığı ilk dükkan yer alıyor. Müzede ayrıca çeşitli sergiler ve etkinlikler de gerçekleştiriliyor. Gitmeyi planladığınız dönemde mevcut olan sergileri incelemek için web sitesini inceleyebilirsiniz.
Müzeye giriş ücretleri ise Yetişkin: 10 TL – Öğrenci: 5 TL
Etnografya Müzesi
Ankara Etnografya Müzesi, Atatürk’ün ilk istirahatgahıdır. Bununla birlikte 1930 yılında açılan müzede anadolu tarihinin farklı dönemlerine ait parçalar ve eşyalar görmeniz mümkün.
Kronolojik sırayla sergilenmeke olan bu eserler arasında halı, kilim ve günlük eşyaların yanısıra Osmanlı dönemine ait silahlar, çiniler ve süs eşyalarını da bulabilirsiniz.
Giriş ücreti ise kişi başı 14 TL olarak fiyatlandırılmış. Müze Kart sahipleri ise diğer bir çok müzede olduğu gibi herhangi bir ücret ödemeden sadece kartlarını okutarak giriş yapabilirler.
Kocatepe Camii
Ankara’nın en önemli ve en büyük dini yapılarından biri olan Kocatepe Camii, osmanlı mimarisinin örneklerini taşıyan bir yapı.
Yapımı 1987 yılında tamamlanan ve açılışı Turgut Özal tarafından yapılan Kocatepe Camii, kızılaya yakınlığı bakımından yürüme mesafesinde ulaşılabilir ve ziyaret edilebilir.
Gençlik Parkı
Şehrin en önemli dinlenme ve gezi mekanı olan Gençlik Parkı, içerisinde bir de lunapark bulunuyor. Konakladığımız Radisson Blu hotelin hemen önünde bulunan gençlik parkı, içerisinde ayrıca Ankara’nın en büyük tüyatro salonu da bulunuyor.
Ulus’ta yer alan park, geziniz sonrası soluklanmak ve güzel vakit geçirmek için uğrayabileceğiniz bir yer. Parkın hemen yanında ise Ankara YHT Garı yer alıyor.
[zombify_post]