Zagreb, Hırvatistan | Gezilecek Yerler, Yapılacak Şeyler ve İşkence Müzesi!

Romanesk tarzda inşa edilmiş, gotik mimari eseri olan ve 13. yüzyıldan kalma St.Marks Kilisesi, Zagreb’in en sembolik yapılarından biridir. 1880 yılında inşa edilen rengarenk kiremitli çatısı, ortaçağdan kalma Hırvatistan, Dalmaçya ve Slavonia silahları ile Zagreb'in amblemine sahiptir.

Eskiden Aziz Stephen Katedrali olarak bilinen ve iki süslü kulesiyle ünlü olan bu katedral, 13. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. Dini sanat eserleri, giysiler ve kutsal nesneler ile katedral hazinesini de görebilirsiniz.

Mimara müzesi, 1972'de özel bir koleksiyoncu olan Ante Topic Mimara tarafından bağışlanan bir koleksiyona ev sahipliği yapmak üzere kurulmuş. İçerisinde Eski Mısır, Mezopotamya, Pers, Orta Doğu, Uzak Doğu, Hindistan, İnka ve Pre-İnka ve Güney Amerika'dan parçalar içiyor. Özel bir arkeolojik koleksiyon da dahil olmak üzere çeşitli yer ve zaman dilimlerine ait Avrupa ve diğer Akdeniz ülkelerinin yanı sıra Orta Çağ'dan kalma mobilyalar ve antik Yunan heykelleri gibi geniş bir cam koleksiyonu da var.

Zagreb turuna başlamak için iyi nokta, şehrin yukarı ve aşağı bölümlerinin buluştuğu Ban Jelačić meydanı. Meydanda yer alan pazardan Hırvatistan'a özgü yiyecek, içecek, el işi ürünler ve hediyelik eşyalar bulabilirsiniz.

Hırvatistan Devlet Tiyatrosu (Hrvatsko Narodno Kazaliste), 1895 yılında Viyana mimarları Hermann Helmer ve Ferdinand Fellner tarafından inşa edilmiş. 1894'te Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph tarafından resmen açılmış olan tiyatro şehrin bir simgesi niteliğindedir. Günümüzde burada opera, bale ve tiyatro performansları sergilenmekte.

İngiliz bahçesi tarzında tasarlanan Maksimir Park (Maksimirska), yaklaşık 45 dönümlük alanı kaplayan yeşil alana sahip. 

Parkta yollar ve yürüyüş parkurlarının yanı sıra, insan yapımı göller, ormanlık alanlar ve çiçek bahçeleri de bulunmaktadır. Burası, dinlenmek veya piknik yapmak için harika bir yer olamkla birlikte içerisinde bir de küçük hayvanat bahçesi var. Yerel halk tarafından Zagreb'in "yaşayan anıtı" olarak anılan Maksimir Park, 1794 yılında yapımından sorumlu olan Piskopos Maksimilijan Vrhovac'ın adını almış. Maksimir parkının karşısında Hırvatistan'ın uluslararası maçlara ev sahipliği yaptığı Dinamo Futbol Stadyumu yer alıyor.

Ortaçağ döneminden kalma bir yapı olan bu kule, aslında Zagreb'in beş şehir kapısının sonuncusu olan Taş Kapı'dır (Kamenita Vrata). 13. yüzyılda inşa edilen bu kuleye çıkarak şehrin muhteşem manzarasını görebilir, sergi galerisini ve hediyelik eşya dükkanlarını ziyaret edebilirsiniz. 

Bu ilginç müzede kötü biten ilişkilere dair, eşyalar sergileniyor. Tamamı gerçek kişiler tarafından müzeye gönderilen eşyalar arasında, özel günlerde kullanılmış mumlar, kurumuş çiçekler, cam kırıkları, ilişkiler sırasında çiftlerin birbirine aldığı hediyeler, çamaşırlar, fotoğraflar, mektuplar ve daha bir çok farklı parça kısa hikayeleri ile birlikte yer alıyor. 

Yaşanmışlıkların biriktirildiği bu müze, insan hayatlarına, mutlu anlarına ve biten ilişkilerin ardından kalanlara dair çok çeşitli örnekler barındırıyor.

Müzeye giriş ücreti kişi başı sadece 20 Kuna (2,75 €)

Zagreb Botanik Bahçesi (Botanički Vrt) aslında Zagreb Üniversitesi Botanik Fakültesi için bir araştırma alanı olarak inşa edilmiş. Yaklaşık 50.000 metrekarelik bir alana yayılan bu tesis, Donji Grad'daki şehrin "Yeşil At Nalı" nı oluşturan bir dizi parkın bir parçası. 

Bir arboretum, sayısız su bitkileri, bir süs köprüsü ve birkaç 10.000 farklı bitki türlerine sahip iki gölet, şehirden hoş bir kaçış ve dinlenmek ya da yürüyüşe çıkmak için harika bir yer.

1888 yılında inşa edilen bu çok kısa ve dik füniküler, Zagreb'in Aşağı ve Yukarı Şehirlerini birbirine bağlamakta. Yukarı çıkmak için deneyimleyebilirsiniz 🙂

Mesnička ve Radićeva sokaklarını birbirine bağlayan gizemli Grič Tüneli, 2016 yılında ziyarete açılmış. 

Bu tünel 1943 yılında, İkinci Dünya Savaşı sırasında hava saldırılarından korunma sığınağı olarak inşa edilmiş.

İlüzyon müzesi, her yaştan ziyaretçiye harika bir duyusal macera sunuyor. Eğimli Odalar, Aynalar, eğlenceli ve zihinsel egzersiz yapmanızı sağlayan 70'ten fazla ilgi çekici sergi, hologram resimleri, bulmacalar ve eğitici oyunlar müzede sizi bekliyor.

Müzeye giriş ücreti kişi başı (Yetişkin): 40 Kuna (5,5 €)

Nikola Tesla, buharlı motorlu lokomotifler, uydu ve uzay gemilerinin ölçekli modelleri ve madeni parçaların yanı sıra tarım ürünlerini de içeren bir müze. jeoloji, enerji ve ulaşım içerikleri ile ilgi çekici bir gezi noktası olarak öne çıkıyor.

Müzeye giriş ücreti kişi başı (Yetişkin): 20 Kuna (2,7 €)

Orta Çağ Gradec Kasabası'nın doğu kapısı olan Taş Kapıda Efsaneye göre, 1731'de gerçekleşen büyük bir yangın, Meryem ana ve Çocuk resminin dışında, kapının her yerini tahrip etmiş.

Bu nedenle insanlar, hiç bir zarar görmeyen resmin sihirli güçlere sahip olduğuna inanıyor ve düzenli olarak dua etmeye, mum yakmaya ve çiçek bırakmaya buraya geliyorlar.

İşkence müzesi, korku meraklılarının 70'ten fazla tam ölçekli tarihi işkence aracı ile ilgisini çekecek türden. Örneğin 1792 yılından kalma idam giyotini görmek oldukça farklı bir his oluşturuyor bünyede 🙂

Müzenin yarı karanlık kabinesi Harikalar Kabusu veya Zindan gibi bir çok sesli odalasını deneyimlemek, insanın savunmasızlığını, zorbalığı veya aile içi şiddet gibi günümüzün işkence biçimleriyle ilgili de örnekler yer alıyor.

Müzeye giriş ücreti kişi başı (Yetişkin): 40 Kuna (5,5 €)