Torino, Fransız Alplerinin Gölgesinde Sanat, Gizem ve Şeytanlar Şehri

Torino, Fransız alplerinin gölgesinde, Po nehri kıyısında, İtalya’nın ilk başkenti ve günümüzün sanayi şehri. Bir zamanların şeytan çıkarma merkezi, satanizm ile anılan ve çözülmemiş cinayetleri ve gizemleriyle ünlü kent.

İtalya şehirlerinde bu defa rotamıza Torino’yu ekledik ve sizler için Torino gezilecek yerler rehberi ile Torino gezi rehberi, Torino’da ne yapılır, ne yenir gibi seyahat ipuçlarının yer aldığı bir rehber hazırladık.

# Torino Hakkında

Torino, İtalya’nın kuzey batısında, Fransa sınırına yaklaşık 70 km mesafede, iki tarafı Alp dağları ile çevrili, Po nehri kıyısında konumlanmıştır. Şehrin Mısır prensi Eridanus tarafından kurulduğu söylenir. Bazı anlaşmazlıklar yüzünden Mısır’dan ayrılan prens, İtalya’nın kuzeyinde, ona Nil’i hatırlatan bir nehir olan Po’yu keşfetti ve oraya yerleşir.

O dönem Eridanus İsis, Tanrılar’a ibadet etmek için bir tapınağı inşa etti ve burayı boğa tanrısı olan Apis’e adadı. Boğa = Toro adı dolayısıyla şehrin adı da buradan gelmektedir ve Torino “Boğa şehri” dir. Bu nedenle bayrağında da boğa simgesi yer alır.

İtalya’nın Paris’i olarak nitelendirilen şehir, gelişmiş sanayi sektörü ile Roma ve Milano’dan sonra ülkenin en büyük ekonomisine sahiptir. Ayrıca dünyanın en gizemli şehri olarak bilinen Torino, şeytan’ın şehri olarak da nitelendirilir. (Bu konuya yazımızın ilerleyen kısımlarında değineceğiz)

Fiat, Alfa Romeo ve Lancia otomobil fabrikaları bu şehirde bulunmaktadır. Ayrıca Harmony ve Columbus gibi pek çok Uluslararası Uzay İstasyonu modülü de Torino’da üretilmektedir. Aynı zamanda dünyaca ünlü fulbol takımı Juventus‘un da evidir.

Ünlü İtalyan ressam Giorgio de Chirico, Torino’yu şöyle tarif eder:

“Sadece İtalya’nın değil, dünyanın en korkunç, en esrarengiz kenti.”

2006 yılında kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Torino’da yer alan Savoya Krallık Hanedanı Sarayları 1997 yılından bu yana Unesco Dünya Miraslarına listesinde yer alıyor.

Havası ise kış aylarında kuru ve keskin bir soğuktur. Bu nedenle seyahat öncesi bunu dikkate alarak giyinmenizde fayda var. Şehri ziyaret ettiğimiz Ocak 2018’de, Milano’dan çok daha keskin bir soğuk hava ile karşılaştık. Bunda, şehri çevreleyen Alp dağlarının büyük ölçüde etkisi olabilir çünkü yüksek ve sivri zirvelerdeki karlar şehir merkezinden dahi görülebiliyordu.

# Torino’ya Neden Gitmelisiniz?

• İtalya’nın Tek Gerçek Kraliyet Şehri: İtalya’nın ilk Kralı Vittorio Emanuele’nin doğum şehridir. Aynı zamanda İtalya’nın birleşmesine yönelik önde gelen kişi Cavour ve İtalya’nın ilk Başbakanı da bu şehirde doğmuş. Birleşmeye giden İtalya tarihinin neredeyse tamamı ise Torino’da

  

  merkezileştirilmiş.

• Dünya’nın En Tarihi Kafeleri: Dünyada, 19. yüzyıldaki devrimci ve edebi atmosferi koklayabileceğiniz tarihi kafe bulunan tek şehir burasıdır diyebiliriz. Torino, Savoy Dükanı mahkemesinin kurulmasından 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki döneme kadar yüzyıllar boyunca edebi bir merkezdi . Nietzsche’nin yanı sıra Alexandre Dumas, Puccini, Rossini, Cavour ve Cesare Pavese gibi isimlerin en sevdiği ve zaman geçirdiği bu ünlü bu kafeler: Caffè Fiorio, Al Bicerin, Baratti&Milano, Caffè Mulassano, Caffè San Carlo, Caffè Torino, Platti
• İtalya’nın Çikolata Başkenti: Torino, İtalyanın çikolata başkentidir. Ünlü Gianduja ve Nutella burada yaratılmıştır. Ayrıca şehrin uzun yıllara dayanan çikolata geleneğinin bir başka kanıtı da 10 günden uzun süren bir çikolata fuarı olan CioccolaTo diyebiliriz.
• Aperitivo’nun Doğduğu Yer: İtalya’nın meşhur apiritivo etkinliğinin 1.800’lere dayanan çıkış yeri bu şehirdir.

# Torino’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Torino’ya ortalama 290 TL‘den başlayan fiyatlarla uçak bileti bulmanız mümkün. Türk Hava Yolları‘nın da belirli günlerde uçuş gerçekleştirdiği şehre direk ulaşabilmek için, diğer (yabancı) hava yolları ile aktarmalı uçuş yapmanız gerekebilir. En ucuz uçak bileti fırsatları için tıklayın. Bu nedenle Milano’ya uçuş yapmanız hem zaman hem de maliyet bakımından daha uygun olabilir. Zira Milano > Torino arası hızlı tren ile ortalama 48 dk. sürüyor ve 9€ bedel ile yolculuk edebilirsiniz. En ucuz tren bileti rezervasyonu için tıklayın.

# Torino’da Nerede Kalınır? (Torino Ucuz Otel Fırsatları)

Torino seyahatinizde gecelik çift kişi 30€’dan başlayan fiyatlarla konaklayabilirsiniz. Sizler için en uygun otel ve konaklama fırsatlarını altta listeliyoruz;

[adrotate banner=”20″]

# Torino Neden Gizemlidir ve Şeytan’ın Şehri Denir?

Torino şehri, sıklıkla kara büyü, şeytan çıkartma ve doğaüstü olayların merkezi olarak adlandırılır. Tarihte, 1980’lerin sonlarında Torino’da 30.000 kişilik Satanist nüfus olduğu belirtilir. Şeytana tapanların, cehenneme açılan kapının yer aldığı ve inanışa göre biri iyiliği temsil eden beyaz büyü, diğeri kötülüğü temsil eden kara büyü olan ve diğer batı şehirlerine bağlayan iki “sihirli üçgen”in merkezi olduğu bilinir.

45. paralelde yer alan Torino, ezoterik efsaneye göre, San Francisco, Londra ve Torino arasındaki Kara Büyü Üçgeni, şehirler arasında akan eski ve kötü enerjik akımlara ev sahipliği yapıyor. Gezi bloglarında veya seyahat sitelerinde pek göremeyeceğiniz bu bilgiler çok eski zamanlara dayanan bir geçmişe kadar uzanmakta.

Öncelikle Beyaz Büyü ve Kara Büyü üçgenlerinin kapsamını alta belirtelim;

• Beyaz Büyü Üçgeni: Torino > Lyon > Prag
• Kara Büyü Üçgeni: Torino > Londra > San Fransisco

Nostradamus ve Nietzsche’nin de hayatlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri bu şehir, bir çok gizemi içerisinde barındırıyor. Bunlardan en önemlisi ise, şehir merkezi olan Piazza Statuto meydanındaki Frejus Çeşmesi’dir. Bu çeşme üzerinde kanatlı bir cin, başında ise Torino’nun simgesi olan beşgen pentagram yer alır.

Bu çeşmenin arkasında küçük bir dikilitaş bulunur ve üzerinde Şeytan’ı temsil ettiği söylenen bir melek heykeli yer alır. Bu çeşme ve dikili taş arasındaki alan, cehenneme geçiş kapısı olarak adlandırılır. Bu alanda antik roma çağlarından itibaren idamlar, ölümler ve türlü işkenceler yapıldığı söylenir.

Ayrıca Torino’daki 5 büyük sarayı, harita üzerinde birbirine bağlarsanız, kilometrelerce alanı kapsayan dev bir pentagram görürsünüz.

Torino, 1949 yılında yaşanan sarsıcı bir kazaya da ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin bir diğer takımı Juventus‘un ezeli rakibi ve daha fazla taraftarı bulunan Torino A.C. futbol kulübünün uçağı, bir maç sonrası Portekiz’den dönerken, 4 Mayıs 1949’da Torino’daki Superga Dağı tepesinde yer alan kiliseye çakılır ve futbolcu, antrenör ve yöneticilerinin tümü hayatını kaybeder.

Yalnızca maça katılmayan 3 futbolcu hayatta kalır. Kazadan 2 gün sonra yarım milyon insan futbolcuların cenazelerini omuzlarında taşıyarak tören düzenlerler.

# Torino’da Nereler Gezilir?

Şimdi sıra geldi, Torino seyahatinizde gezebileceğiniz yerleri listelemeye. Şehirde bir çok gezilecek yer var ancak biz her zamanki gibi kısa zaman içerisinde harika bir gezi planlayabilmeniz için en önemli noktaları sizler için sıralıyoruz.

1- Via Garibaldi Caddesi

Via Garibaldi, Piazza Castello ile Piazza Statuto’yu birbirine bağlayan ve en eski şehir caddesidir ve üzerinde restoranlar, cafeler, mağazalar bulunur. Şehir halkı için vazgeçilmez bir gezinti ve alışveriş lokasyonudur. Özellikle hafta sonu oldukça kalabalık ve renkli olan bu caddenin ara sokaklarında da butik mağazalar bulabilirsiniz.

2- Museo Egizio (Dünya’nın En Büyük 2. Mısır Müzesi)

Biz Torino’ya ayak bastığımız sabah saatlerinde ilk durak olarak burayı ziyaret ettik. Henüz 15 dakika önce açılmış olmasına rağmen sıra olan bu müze, Kahire’de bulunan Mısır müzesinden sonra dünyanın en büyük ikinci Mısır müzesi.

1824 yılında açılan Museo Egizio, İtalya’nın en çok ziyaret edilen 8. müzesidir. 10.000 metrekare alana ve 4 katlı yapıya sahip müzede,  M.Ö 750 yılından itibaren 3.300’den fazla antik mısır eseri sergilenmektedir. Müzeye giriş kişi başı 13€ ve en az yarım gün ayırmanız gerekli. Bizim inanılmaz bir heyecanla ve detaylıca tam 5 saat gezdiğimiz bu müze, sizi adeta zamanda yolculuğa çıkartacak cinsten eserlere ev sahipliği yapıyor.

Museo Egizio ile ilgili çok daha detaylı, içerisinden bol bol ve ilginç fotoğrafların yer aldığı yazıyı çok yakında yayınlayacağız. Bu muhteşem eserlere ev sahipliği yapan dev müzenin detaylarına ineceğimiz yazıyı kaçırmamak için bizi takip etmeyi ihmal etmeyin 🙂

3- Juventus Allianz Stadyumu

2011 – 2012 sezonunda açılan bu yeni stadyum 41.507 kişi kapasitesine sahip. Juventus stadyumu, güneş enerjisi kullanarak aydınlatılmakta ve ısıtılmakta. Bu sayede minimum düzeyde elektrik harcaması yapmakta.

4- Museo Nazionale del Cinema (Dünyanın En Büyük Sinema Müzesi)

Sinema’ya ilgiliyseniz ve sinema tarihinde bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız burası tam size göre.

3.200 metrekare alana kurulmuş olan sinema müzesi, film afişleri, ekipmanlar ve bir kütüphaneye sahip. İçerisinde 20.000 cihaz ve kostüm, 80.000’den fazla resim, 300.000’den fazla film afişi, 12.000 film makarası ve kütüphanesinde ise 26.000 kitap bulunuyor.

Ayrıca müze, içerisinde barındırdığı multiplex sinema perdesi ile bir çok film festivaline de ev sahipliği yapıyor.

5- Mole Antonelliana

1863 yılında inşa edilen Mole Antonelliana, başlangıçta sinegog olarak kullanılmış ancak günümüzde müze olarak ziyaret edilebiliyor ve dünyanın en uzun müzesi ünvanına sahip.

Müzeye giriş 3€, kuleye çıkmak ise kişi başı 7€ olarak ücretlendiriliyor. Asansör ile kuleye çıkarak muhteşem Torino manzarasını seyre dalabilirsiniz 🙂

6- Basilica di Superga

Torino’nun Superga tepesinde yer alan Basilica di Superga, 1717 yılında inşa edilmiş ve yapımı 14 yıl sürmüş.

Tramvay ile çıkılabilen bu tepe, yazımızın başında da belirttiğimiz hazin Torino A.C futbol takımının tamamının öldüğü yer olarak da biliniyor.

Şapele giriş ücreti olarak 5€, kubbesine çıkmak için de ekstra 3€ ödemek gerekiyor.

7- Piazzetta Reale (Torino Kraliyet Sarayı)

16.yy’da inşa edilen Torino kraliyet Sarayı 1946 yılında devlet malı olarak müzeye dönüştürülmüş ve 1997 yılında ise Unesco Dünya Mirası listesine eklenmiş. Carlo Emanuele II için inşa edilen sarayda ihtişamlı dekore edilmiş odalar, mobilyalar, porselen ve diğer dekoratif objeleri gözlemleyebilirsiniz.

Kişi başı giriş ücretinin 12€ olduğu sarayda 400 yılı aşkın bir zamanı kapsayan Savoy monarşisinin sanat koleksiyonu yer alıyor.

8- Museo d’Arte Orientale (Doğu Sanatları Müzesi)

MAO, Doğu Sanatı Müzesi Güney Asya, Çin, Japonya, Himalaya Bölgesi ve İslam ülkeleri olarak 5 bölümden oluşur ve 18.yy’dan bu yana 1,500 eseri barındırıyor.

Güney Asya olarak ayrılan galeri, Afganistan ve Pakistan arasında yer alan bir bölgeyi kapsar, Hindistan ve Güneydoğu Asya koleksiyonlarını içerir. Bununla birlikte Çin ve Japonya kültürüne ait eserler, kostümler ve heykelleri de müzede bulabilirsiniz.

Ayrıca İslam sanatı galerisinde 17. yüzyıldan itibaren seramik üretiminin gelişimini görebileceğiniz seramik ve sırlı çini koleksiyonu ile birlikte olağanüstü bronz ve yazma koleksiyonları, Osmanlı kadifeleri gibi değerli parçalar bulunuyor.

9- Via Roma Caddesi

Bizim iki kere baştan sona yürüdüğümüz 607 metre uzunluğundaki Via Roma caddesi, tren istasyonu ile merkezi birbirine bağlayan oldukça geniş bir cadde. Üzerinde dünyaca ünlü markaların mağazaları bulunuyor. (Neden 2 kere geçtiğimizi anlamışsınızdır:) )

10- Museo Nazionale dell’Automobile (Ulusal Otomobil Müzesi)

Ulusal Otomobil Müzesi, sekiz ülkeyi (İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda, İspanya, Amerika Birleşik Devletleri, Polonya) temsil eden seksen otomobil markasının 200’den fazla otomobil modelini bünyesinde barındırıyor.

1854 yılında Virginio Bordino tarafından tasarlanan buhar aracı, ilk Mercedes Benz otomobili, 1893 yılında üretilen ve İtalya’da dolaşıma giren ilk Peugeot Pecori ve daha fazlası sizi bu müzede bekliyor.

Otomobil meraklıları için adeta bir cennet niteliğinde olan bu müzeye giriş için kişi başı 12€ ödemeniz gerekiyor.

Torino ile ilgili hazırladığımız bu detaylı gezi rehberi umarız sizi heyecanlandırmış, seyahatinizde dolu dolu bir gezi planı gerçekleştirmenize önayak olmuştur. Dominik Schleuter’ın hazırladığı şehirden harika görüntüler içeren yüksek çözünürlüklü Torino videosunu da alta iliştirelim 🙂

Şehir ve her konuda bize sorularınızı alt kısımdan yorum olarak iletebilirsiniz.

Şimdiden iyi gezmeler diliyoruz 🙂